FRP, yani Fantasy Role Playing, sadece bir doğaçlama tiyatrodur. Ancak sahneye çıkma veya senaryoya uyma gibi dertler yoktur, onun yerine arkadaşlarla oturup, konuşarak eğlenirsin. Yani bir baska deyişle geyik olayinin geldigi son nokta FRP’ dir. Istedigin karakteri ve ortami sen belirlersin. Bir çok insan bunu bilgisayar veya masaüstü oyunlariyla karistirir ancak gerçekte oyuncularin kendilerine yarattiklari sinirsiz, yeni bir dünyadir, FRP. Belirlenmis bir senaryo akışı yoktur, çünkü oyuncular olayin ne olacagina karar verirler. Yani iki lafi bir araya getirip konusamayanlarin buradan daha ileri gitmesine gerek yok aslinda.
Olayin Ozeti:
Bu oyun, bir çok insanin hayatlarinda en çok vakit ayirdigi sey haline gelmis bir olay. Insanlarin artik zevk almak için yaptiklari seyleri düsününce bunun basit görünmesi oldukça olagan ama aslinda olayi bir kere kavrayinca insani tamamen kontrol altina alan bir eglence. Yasayamayacagin yada yasamayacagin imkansiz olaylari yasayabilirsin. O yüzden de biz bu oyunun amacini sinirlarda zevki hissetmek ve heyecani tehlikeye girmeden yasamak olarak özetleyebiliriz. (Tabi üzerinde kalacak psikolojik sorunlari saymazsak. Kendini bu dünyaya kaptirip daha sonra gerçek hayata dönmekte zorlananlar oldugunu unutma (gerçi bu uyariyi detayli ve açiklayici olarak tekrarlayacagim ama olsun.))
Hayal Gücü:
Bunu yapmak için hayal gücünü ve fantastik olaylari yadirgamamak gerekiyor. Yani "ulan bu imkansiz" veya "Hadi lan böyle sey olmaz" gibi reaksiyonlar kesinlikle yasak. Böyle seyler yalnizca oyunun havasini bozar ve zevk almanizi engeller. Su kadarini bileceksin oyunun oynandigi (senaryonun geçtigi - aynen bilgisayar oyunundaki gibi) ortamda olan biten seyler tamamen oranin mantigina göre sekillendirilmis dünyevi mantikla çözülemeyecek olaylardan olusmus seylerdir. Mesela oyunun geçtigi mekanda insanlar veya diger canlilar büyü yapabilir... Bu durum dünyadaki bir insana çok saçma gelebilir ama oyunun oynandigi mekan sorgulanamaz ve yadirganamaz. Bu %100 zevkin birinci sartidir.
Amaç ve Son:(Ne sonu ya... bu oyunun sonu yok ki!)
Genellikle ilk baslayan kisiler (halk arasinda çömezde denir.) oyunun amacini veya sonucunu çok merak ederler (sanki biz ettikte ne oldu...) ve aldiklari cevabi yadirgarlar. Biraz sonra seninde surat ifadenin degisecek (degismedi diyen olursa bu konuyu önceden biliyordur derim.). Oyunun spesifik bir sonu yok (kisaca son mon yok aslinda), yani oyun oyuncular istemedigi sürece bitmez, çünkü oyunun amaci aynen gerçek hayattaki gibi yasamak (kabul ediyorum yasananlar biraz farkli buradan ama...) ve sonuçta yasarken hiç bir zaman "sunu yapayim ondan sonra her sey bitsin" diyemeyecegimiz gibi oyunda da böyle bir sey demiyoruz. Ama sakin oyunun amacinin hayatta kalmak oldugunu da sanma. Çünkü iyiligin temsilcisi bir sövalyenin (Paladin) tehlike aninda kendi hayatini gerekirse arkadaslari için feda etmesinden daha dogal bir sey olmaz. Tabi bir hirsizda ayni sekilde arkadaslarini satar.